-“360 OY; MECLİS’İ KAPATABİLECEK AMA YOLDAN GEÇERKEN BAKAN OLAN VE YOLSUZLUK YAPAN BİR KİŞİYİ YÜCE DİVANA GÖNDEREMEYECEK? BÖYLE HUKUK OLMAZ”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir özveri ve fedakarlıkla kurulduğunu, niteliklerinin değişmesine asla izin verilemeyeceğini belirterek, “Cumhuriyetimiz Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kanla, irfanla kurulmuştur. Cumhuriyetimizin değiştirilemez niteliklerini değiştirebileceklerini düşünenler büyük bir yanılgı içindedir” dedi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Anayasa görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulu’nda söz alarak, Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinin tartışılmaya açılmasını eleştirdi. Budak, “Cumhuriyetimiz, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kanla, irfanla kurulmuştur. Cumhuriyet, Türk milletinin demir yumruğunun emperyalist ülkelerin kafalarına indirilmesinin belgesidir. Cumhuriyet, egemenliğin padişahtan alınıp millete verilmesinin belgesidir. Cumhuriyet, ulusal Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasını sağlayan Kuvayı Milliye ruhunun özüdür. Cumhuriyetimizin değiştirilemez niteliklerini değiştirebileceklerini düşünenler büyük bir yanılgı içindedir. Egemenliğin halktan alınıp saraya teslim edilmesine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

YOLSUZLUK YAPAN BAKAN İÇİN 400 OY

    Anayasa değişikliklerinin tutarsızlıklar içerdiğini, kuvvetler ayrılığı ilkesinin ağır şekilde bozulduğunu ve yürütme organı olan partili cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar için büyük bir koruma kalkanı oluşturulduğunu kaydeden Budak, yoldan geçerken bakan yapılan birinin yolsuzluğa adının karışması halinde Yüce Divan’a gönderilmesi için 400 oy gerektiğini vurguladı. Budak, “360 oyla kendi feshedebilen Gazi Meclis’in, aynı oyla bakanı bile Yüce Divana gönderememesi adaletle bağdaşıyor mu?” diye sordu.

BAKAN’DAN YANIT YOK

Budak’ın sorusu üzerine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Teklif incelendiğinde çok net bir şekilde görülecektir ki esasında teklif yasama ve yürütmeyi birbirinden tam anlamıyla ayırmaktadır. Şu anda yürütme yasamanın içinden çıkmakta, yasamanın güvenine dayanmaktadır. Bu teklif yürütmenin bundan sonra doğrudan doğruya halkın iradesiyle sandığa attığı oydan çıkacak, sandıktan çıkacak ve halkın güvenine dayalı olarak görevini yapacaktır. Sadece yasamayı seçen değil, yürütmeyi de seçen bir halkımız olacaktır; bu, millî egemenliği güçlendirecektir” değerlendirmesinde bulundu.