-“GAZİ MECLİS, PARTİLİ BAŞKANDAN DAHA DEĞERSİZ HALE GETİRİLİYOR”

-“MECLİS, KENDİNİ 360 OYLA FESİH EDEBİLECEK AMA 360 OYLA PARTİLİ CUMHURBAŞKANI’NI YÜCE DİVAN’A GÖNDEREMEYECEK. BÖYLESİ BİR KORUMA KALKANI KORKUNUN ESERİ”

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Anayasa değişiklik teklifiyle yasama, yürütme ve yargı arasındaki güç dengesinin, “partili cumhurbaşkanı” lehine orantısız şekilde bozulduğuna dikkat çekerek, “Gazi Meclis, partili başkandan daha değersiz hale getiriliyor. Meclis kendini 360 oyla fesih edebilecek ama aynı oyla partili cumhurbaşkanını Yüce Divan’a gönderemeyecek. Böylesi bir koruma kalkanı korkunun eseri” dedi.

    CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Anayasa görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamada, TBMM’deki görüşmelerde Anayasa ve TBMM İçtüzüğü ihlallerinin sürdürülmesini eleştirdi. “Hukuksuzlukla hukuk yapılamaz” diyen Budak, anayasaların temelinde hakların güvence altına alınması olduğunu bildirdi. Budak, “Hakların güvencede olmasını sağlayacak unsur da kuvvetler ayrılığıdır. O nedenle 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 16’ncı maddesinde ‘Hakların güvence altına alınmadığı ve güçler ayrılığının belirlenmediği bir toplumun anayasası yoktur’ deniliyor. Bugün Türkiye, 228 yıl öncesinin aklının gerisinde bir noktaya düşürülüyor. Kuvvetler ayrılığı yerine, kuvvetler birliği esasına geçiliyor. Yasama, yargı, yürütme arasındaki güç dengesi orantısız şekilde partili cumhurbaşkanı lehinde bozuluyor. Böyle bir rejim değişikliğinden sonra kimsenin hakkı güvence altında olamaz” dedi.

MECLİSİ KAPATAN GÜÇ CUMHURBAŞKANINA YETMİYOR

    AKP sözcülerinin “Cumhurbaşkanı’na yargılama yolu açılıyor” gibi ifadelerle gerçeği çarpıttığını, sınırsız yetkiler verilen partili cumhurbaşkanı için çok güçlü bir “koruma kalkanı” oluşturulduğunu kaydeden Budak, şöyle devam etti:

    “Güçler ayrılığının temel felsefesinde; yasama, yargı ve yürütmenin, birbirini denetleyebilmesi, birinin diğerinden üstün olmaması esası vardır. AKP’nin teklifinde yürütmenin başı Cumhurbaşkanı olağan üstü güçlerle donatılıyor. Cumhurbaşkanı’na kararname ile yasama yetkisi veriliyor. Anayasa Mahkemesi ve Hakimler Savcılar Kurulu üyelerinin neredeyse tamamını atama yetkisi veriliyor. Peki, bu kadar geniş yetkili kişinin denetimi nasıl olacak? Yüce Divan’a sevk için 400 oy gerekecek. TBMM 360 oyla kendini fesih ederken, aynı TBMM, 360 oyla Cumhurbaşkanı’nı hem de kendisinin seçtiği üyelerden oluşan Yüce Divan’a gönderemeyecek. Ama Cumhurbaşkanı tek başına hem de hiçbir gerekçe göstermeden Meclis’i fesih edebilecek. Meclis’in feshine 360 oy yeterken, Cumhurbaşkanı için 400 oy gerekecek. Bu kadar büyük koruma kalkanının gerekçesi nedir? Bu büyük bir korkunun eseridir. Milletimiz, Gazi Meclis’ine sahip çıkacak, denetimsiz cumhurbaşkanına geçit vermeyecektir.”