TÜRSAB’ın Yapılamayan Genel Kurulunu TBMM’ye Taşıdı!

Demokrasiyi Savunmak için Dokunulmazlığa İhtiyacımız Yok!
6 Aralık 2017
Refah Değil Borçlar Büyüyor!
14 Aralık 2017

TÜRSAB’ın Yapılamayan Genel Kurulunu TBMM’ye Taşıdı!

-“TÜRKİYE’NİN HUZURLU VE GÜVENLİ BİR ÜLKE OLDUĞUNU DÜNYAYA ANLATMASI GEREKEN TÜRSAB’IN, GENEL KURULUNUN ‘GÜVENLİK’ GEREKÇEYLE ERTELENMESİ VAHİM BİR TABLO”

-“HÜKÜMET GENEL KURUL’UN GÜVENLİĞİNİ NEDEN SAĞLAYAMADI?”

-“GENEL KURUL’UN ERTELENMESİNDE 250 MİLYON TL’LİK ZARARIN ETKİSİ VAR MI?”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, Türkiye Seyahat  Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 23. Genel Kurulu’nun “güvenliğin sağlanamayacağı” gerekçesiyle ertelenmesini TBMM gündemine taşıyarak, “Türk turizminin kriz sürecinden geçtiği bir dönemde, Türkiye’nin huzurlu ve güvenli bir ülke olduğunu dünyaya anlatması gereken TÜRSAB’ın, genel kurulunun ‘güvenlik sağlanamayacağı’ gibi bir gerekçeyle ertelenmesi, Türk turizmine yeni bir darbedir” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un yanıtlanması istemiyle verdiği önergede,  Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 23. Olağan Genel Kurulu’nun; TÜRSAB Yönetim Kurulu’nun; “ortamın gerginleştiği”, “salonda kaos yaşanacağı” gibi gerekçelerle aldığı erteleme kararı üzerine yapılamadığını kaydetti. Söz konusu kararın, itirazlarla Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu ardından İstanbul İl Seçim Kurulu’na taşındığını kaydeden Budak, “Ancak sonuç değişmemiş ve Türk turizminin önemli kurumlarından TÜRSAB’ın genel kurulu, demokratik koşullar içinde gerçekleştirilememiştir. Kuruma 1 Aralık’ta  kayyum ataması yapılmasına karşın, kayyumların da göreve başlamadığı bildirilmektedir. TÜRSAB’ın iştiraki olan şirketlerde de ciddi zararların oluştuğu ifade edilmektedir” dedi.

HÜKÜMET GÜVENLİĞİ NEDEN SAĞLAYAMADI?

TÜRSAB Genel Kurulu’nun “gerginliğin artması”, “salonda kaos yaşanacağı” gibi gereçlerle ertelenmesi ile ilgili Bakanlığınız bir incelmesi olup olmadığı konusunda bilgi isteyen Budak,  “TÜRSAB salon güvenliği ile ilgili Hükümetinizden talepte bulunmuş mudur? Ne yanıt verilmiştir? Hükümetiniz, TÜRSAB Genel Kurulu için güvenliği neden sağlayamamıştır? TÜRSAB Yönetim Kurulu’nun genel kurulu erteleme yetkisi bulunmakta mıdır? Bakanlığınız böyle bir karar alınmasına neden seyirci kalmıştır? Genel kurulun gerçekleştirilmesi neden sağlanmamıştır?” diye sordu. Budak şöyle devam etti:

KAYYUM NEDEN ATANMIYOR?

Genel Kurul’un yapılamamasının ardından TÜRSAB’a kayyum ataması hangi tarihte yapılmıştır? Atama yapıldığı halde kayyumların görevi devir almadığı doğru mudur? Kayyum atanmamış ise gerekçesi nedir? Yetkileri sonlanmış yönetim kurulunun görevde kalmasına neden izin verilmektedir? TÜRSAB’ı genel kurulun yapılacağı tarihe kadar, yetkileri sonlanmış yönetim kurulu mu yönetecektir?

TÜRSAB’a iştiraki olan kaç şirket bulunmaktadır? Bu şirketlerin yöneticileri kimlerdir? Bu şirketlerin son 3 yıldaki kar-zarar durumu nedir? TÜRSAB’ın şirketlerden ne kadar alacağı vardır? Şirketlerin faaliyetleri nedeniyle 250 Milyon TL düzeyinde bir zarar oluştuğu doğru mudur? Genel Kurul’un ertelenmesiyle şirket zararlarının bağlantısı olduğuna iliştin iddiaların incelenmesi sağlanacak mıdır?

GÜVENLİ TÜRKİYE İMAJINA DARBE

-Bakanlığınızın, TÜRSAB yönetimi için bir isim önerdiği ve o isim üzerinde uzlaşılmasını istediği doğru mudur? İsim önerisine neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu yöntem demokratik geleneklere uygun mudur? TÜRSAB gibi köklü bir kurumun kendi yöneticilerini seçemez duruma düşürülmesi tablosuna son verilecek midir?

Türk turizminin kriz sürecinden geçtiği bir dönemde, Türkiye’nin huzurlu ve güvenli bir ülke olduğunu dünyaya anlatması gereken TÜRSAB’ın, genel kurulunun “güvenlik sağlanamayacağı” gibi bir gerekçeyle ertelenmesi, Türk turizmine yeni bir darbe değil midir? Köklü bir turizm örgütünün güvenlik gerekçesiyle demokratik hakkını kullanamadığı bir Türkiye tablosunun doğmasında Bakanlığınızın da payı olduğuna göre; istifa yoluna gidecek misiniz?

 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na

 

Aşağıdaki sorularımın Kültür ve Turizm Bakanı tarafından yazılı olarak yanıtlanması için gereğini arz ederim.

 

Çetin Osman BUDAK

Antalya Milletvekili

 

1972 yılında kurulan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin (TÜRSAB) 26-27 Kasım 2017, çoğunluk sağlanamaması durumunda 2-3 Aralık 2017 tarihinde yapılması planlanan 23. Olağan Genel Kurulu; TÜRSAB Yönetim Kurulu’nun; “ortamın gerginleştiği”, “salonda kaos yaşanacağı” gibi gerekçelerle aldığı erteleme kararı üzerine yapılamamıştır.

Söz konusu karar, itirazlarla Beşiktaş İlçe Seçim Kurulu ardından İstanbul İl Seçim Kurulu’na taşınmış ancak sonuç değişmemiş ve Türk turizminin önemli kurumlarından TÜRSAB’ın genel kurulu, demokratik koşullar içinde gerçekleştirilememiştir.

Kuruma 1 Aralık’ta kayyum ataması yapılmasına karşın kayyum ataması yapılmasına karşın, kayyumların da göreve başlamadığı bildirilmektedir.

TÜRSAB’ın iştiraki olan şirketlerde de ciddi zararların oluştuğu ifade edilmektedir.

Bu kapsamda;

1-TÜRSAB Genel Kurulu’nun “gerginliğin artması”, “salonda kaos yaşanacağı” gibi gereçlerle ertelenmesi ile ilgili Bakanlığınız bir incelme yaptıracak mıdır? TÜRSAB salon güvenliği ile ilgili Hükümetinizden talepte bulunmuş mudur? Ne yanıt verilmiştir? Hükümetiniz, TÜRSAB Genel Kurulu için güvenliği neden sağlayamamıştır?

2-TÜRSAB Yönetim Kurulu’nun genel kurulu erteleme yetkisi bulunmakta mıdır? Bakanlığınız böyle bir karar alınmasına neden seyirci kalmıştır? Genel kurulun gerçekleştirilmesi neden sağlanmamıştır?

3- Genel Kurul’un yapılamamasının ardından TÜRSAB’a kayyum ataması hangi tarihte yapılmıştır? Atama yapıldığı halde kayyumların görevi devir almadığı doğru mudur? Kayyum atanmamış ise gerekçesi nedir? Yetkileri sonlanmış yönetim kurulunun görevde kalmasına neden izin verilmektedir? TÜRSAB’ı genel kurulun yapılacağı tarihe kadar, yetkileri sonlanmış yönetim kurulu mu yönetecektir?

4-TÜRSAB’a iştiraki olan kaç şirket bulunmaktadır? Bu şirketlerin yöneticileri kimlerdir? Bu şirketlerin son 3 yıldaki kar-zarar durumu nedir? TÜRSAB’ın şirketlerden ne kadar alacağı vardır? Şirketlerin faaliyetleri nedeniyle 250 Milyon TL düzeyinde bir zarar oluştuğu doğru mudur? Genel Kurul’un ertelenmesiyle şirket zararlarının bağlantısı olduğuna iliştin iddiaların incelenmesi sağlanacak mıdır?

5-Bakanlığınızın, TÜRSAB yönetimi için bir isim önerdiği ve o isim üzerinde uzlaşılmasını istediği doğru mudur? İsim önerisine neden ihtiyaç duyulmuştur? Bu yöntem demokratik geleneklere uygun mudur? TÜRSAB gibi köklü bir kurumun kendi yöneticilerini seçemez duruma düşürülmesi tablosuna son verilecek midir?

6-Türk turizminin kriz sürecinden geçtiği bir dönemde, Türkiye’nin huzurlu ve güvenli bir ülke olduğunu dünyaya anlatması gereken TÜRSAB’ın, genel kurulunun “güvenlik sağlanamayacağı” gibi bir gerekçeyle ertelenmesi, Türk turizmine yeni bir darbe değil midir? Köklü bir turizm örgütünün güvenlik gerekçesiyle demokratik hakkını kullanamadığı bir Türkiye tablosunun doğmasında Bakanlığınızın da payı olduğuna göre; istifa yoluna gidecek misiniz?

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir